Economics & Finance

Batı Aydınlanmasının Düşünsel Kökenleri Ve Eleştirisi

A. Kadir ÇÜÇEN

“Aydınlanma” terimi (İngilizcesi: Enlightenment; Fransızcası l’age de
lumuères; Almancası Aufklärung; Italyancası Illuminismo) tam olarak neyi
ifade eder? Kısacası aydınlanma nedir? Aydınlanmayı bir ideoloji olarak mı,
yoksa bir süreç veya birtakım düşünsel veya pratik süreçler bütünü olarak mı
görmek gerekir? Onu yaşanan bir deneyim diye mi, yoksa bir entellektüel
projeler listesi olarak mı yorumlamak doğru olur?” (Cevizci 2002:1)
Aydınlanma, Avrupa’da 1688 Ingiliz Devrimiyle başlayıp 1789 Fransız
Devrimiyle en üst noktasına erişen bir düşünce hareketidir. Avrupa insanının
bireysel ve toplumsal yaşamını yeni bir anlayışla oluşturma çabası olarak
niteleyebileceğimiz bu dönem, batı uygarlığının tarihsel gelişiminin ve
değişiminin düşünsel ve kültürel sonucudur. Ilk önce Ingiltere’de başlayan
toplumsal değişim (kapitalizmin doğuşu) daha sonra Fransa’da özgürlük
hareketi olarak devam etti. Nihayet Almanya’da felsefi temellerini oluşturarak
tüm dünyayı etkileyecek modernleşme/batılılaşma hareketine dönüştü.
18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan bu düşünsel, kültürel, toplumsal
değişimin ne olduğunu anlamak için önce bu hareketin arkasında bulunan
tarihsel süreci ve bu süreçteki oluşumları anlamak gerekir. Temelde olan ortaya
konulduktan sonra Aydınlanmanın ne olduğunu, neyi amaçladığını ve bu amacı
gerçekleştirmek için felsefecilerin, düşünürlerin, bilim adamlarının ve
siyasetçilerin ortaya koydukları düşünceleri ele alıp açıklayabiliriz. Son olarak
da Aydınlanmanın sonuçlarını eleştirel bir bakışla değerlendirmekle de
günümüz açısından Aydınlanmanın insanlık tarihindeki yeri belirlenmeye
çalışılacaktır.

BATI AYDINLANMASININ DÜŞÜNSEL KÖKENLERİ VE ELEŞTİRİSİ

Show More

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button