ReviewSecurity & MilitaryTerrorismTheoriesTurkish

Gerçekten birinin teröristi, diğerinin özgürlük savaşçısı mıdır?

‘’Terrörizm’’

‘’one man’s terrorist another is man’s freedom fighter’’

Asıl sorun terörizmin nasıl açıklandığıyla alakalı. Terörizm ne demek? Terörizm kime göre ve neye göre belirleniyor? Diğer uluslararası ilişkiler bölümünün tartıştığı bir çok konu gibi, terörizm de aslında oldukça tartışmaya açık bir konudur. Her türlü sadistçe hareketi tanımlamak için terörist sözücüğünü mü kullanırız? Eğer öyleyse, otoriter hükümetlerin gerçekleştirdiği faaliyetleri de buna dahil edebilir miyiz? Sonuçta birine göre terörist olan bir kişi, bir başkasına göre özgürlük savaşçısı olabilir. İrdelemeden konuya olduğu gibi baktığımızda dünyadaki herkesin birbirine karşı  terörist olduğu kanısına ulaşabiliriz.  Gerçekten kimdi bu teröristler? Yoksa biz miyiz?

Bazı düşünürler terörizmi tanımlaya çalışmıştır. Örneğin, Terörizm, politik bir hedefe ulaşmak için masum insanları hedef alan yasadışı güç kullanmaktır, demiştir Walter Laquer. Veya, Terörizm, kısaca bir amacı gerçekleştirmek veya daha geniş bir grubu, teröristlerin hedeflerini yerine getirmek amacıyla korkutarak, bir terör ortamı yaratmak için adam öldürme, yaralama veya tehdit gibi araçların sistematik bir şekilde kullanılmasıdır,  söylemiştir Paul Wilkinson. Bu tanımlar farklı coğrafyayı, sosyalismi ve dini yaşayan insanlara empoze edilemez. Her ulus ve kültür bir eylemin terörist niteliklerini taşıdığını yada taşımadığını kendine göre yorumlamaktadır. Daha önceden belirttiğim üzere, birine göre terörist olan bir kişi, bir başkasına göre özgürlük savaşçısı olabilir. Terörizm dünyanın uzun zamandır savaştığı bir ideolijik konseptir. Kendi düşüncene, kendi vatanına tehdit olarak düşündüğün her davranış terörist bir organizasyon gibi görülecektir. Terörizmin geçmişide oldukça uzundur. İncilde Yahudilerin özgürlükleri için savaştıkları anlatılırken yeni bir liderin ortaya çıktığı söylenir, herkes bu kişinin bir savaşçı- terörist olmasını beklerken, bilindiği gibi bu kişi bir barış adamı çıkar (Daves, Terrorism: Inside A World Phenomenon, 2006) .

Modern terörizm 2. Dünya savaşına ve İsrail devletinini kuruluşuna kadar gitmektedir. Günümüze kadar terörizm adında bir çok faaliyet olmuştur ve baktığınızda hepsinin ortak noktası  kanlı ve dehşet dolu faaliyetler olmasıydı. Örneğin, 11 Eylülde El-Kaideye bağlı kişiler tarafından Amerika Birleşmiş Devletlerde gerçekleştirilen saldırı sonrası terörizm önlenemez bir şekilde büyüdü ve güçlendi. Eğer bu konuyu ‘ birinin teröristi, diğerinin özgürlük savaşçısı’ ifadesi üzerinden ele alırsak, Afganistanın lideri Usama bin Ladinin koordinatörlüğünde gerçekleşen bu olay, Afganistan tarafından nasıl karşılanmıştı? Amerikanın Afganistana uyguladığı bir yaptırımdan ötürü mü bu terörist olayı gerçekleşmişti yoksa Usama Bin Ladinin gerçekten sadece insan öldürmek istemesi miydi? Veyahut o insanları öldürüp sadece dünyaya tek güç olduğunu mu ispatlamaya çalışıyordu? Karşılıklı empati çerçevesinden bakıldığında Dünyada hiç bir ülkenin ve hiç bir liderin yeterince masum ve  tamamen barış istediğini düşünemeyiz. İnsanları önce hasta edip  daha sonrasında bu insanları iyileştirme vaadiyle ilaç üretip onları bu ilaçları kullanmaya mahkum eden bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Unutulmamalıdır ki, tüm terörist gruplar belirli bir amaç için kurulurlar. Birçok terörist faaliyet benzer şiddet şekilleri kullanıyor olsa da özünde hepsi aynı değildir. Terörizme başka bir açıdan baktığımızda terörizm olarak algıladığımız olayların ardında oldukça derin inançlar yer alabilir. Öldürmek ve savaşmak insanoğlunun başlangıcından beri var olup bütün  kutsal kitaplarda da anlatılmıştır. Buna göre, her savaşan, silah tutan kişiye terörist dememiz doğru olmayacaktır. Ozaman bizzat kendimizde bir terörist olarak algılanabiliriz. Devletin yasal aktiviteleri ve terörist bir organizasyonun kriminal faaliyetlerine ne kadar yakından bakarsanız farkı görmeniz okadar zor olur. FARC(Kolombia Silahlı Devrim Kuvvetleri) faliyetleri ile Amerika’nın arasındaki fark nedir? (Daves, Terrorism: Inside A World Phenomenon, 2006). Peki Orta Doğu ülkelerine normal bomba yağdıran bir uçağın pilotu ile normal bir intihar bombacının arasında ki fark nedir? Baktığınızda ikiside masum insanları öldürüyor. Burada tekrar terörizmin tanımına dönüyoruz. Belki de insanları terörizme yönlendiren bizzat devletlerdir.  Terörizm sadece silah ve bombadan ibaret değildir, aynı zamanda bir çok  farklı türü vardır. Örneğin Türkiyenin özellikle halifelikle ve padişahlıkla yönetilen bir devletten bir anda laik ve demokrat bir devlete dönüşümünün ardından, Atatürke yapılan sözlü saldırılar, ayaklanmalar ve iftiralarda bir nevi kendi ülkesi tarafından yapılan bir terörist saldırısı olarak adlandırılabilir. 

Aslında önemli soru şudur, bu terörist olarak adlandırdığımız örgütler nasıl silahlanıyor? Böylesine illegal örgütler nasıl oluyorda kalaşnikof, roket gibi ağır silahları temin ediyorlar? Ve artık globalleşmenin etkisiylede terörist grupların rahatça sosyal medya kullanmasını nasıl açıklayabiliriz? Terör örgütler önceden daha dar kapsamlı ve bölgesel faaliyetlerini yürütürken, günümüz Dünyasın da artık oldukça karmaşık, uluslararası faaliyet sürdürmeye başlamışlardır ve aynı zamanda oldukça kolay adapte olabilmekteler. Günümüzde herşeyi internet ve sosyal medya üzerinden kolayca erişim sağlayabiliyoruz. Örneğin 9/11 olayını bizzat canlı izleyebilir ve artık kolayca bir terörist gruplarıyla iletişime geçip, onlara dahil olabilirsiniz. Baktığınızda bunun en gözle görülür örneği Suriyede’ki DEAŞ örgütüdür. Bu örgütün çekip yayınladığı o vahşet içeren görüntüler sosyal medyada oldukça yaygın. Peki bu örgütlerin medyayla çıkar ilişkisi nedir? Terör örgütleri medya vasıtası ile taleplerini iletme, kendilerini ifade etme ve farkındalık yaratma fırsatı ele geçirirken; diğer taraftan medya haber elde etme fırsatını yakalamaktadır. (A.Birol Kaptan, Güvenlik Stratejileri, s.27) 

Sonuç olarak, Terörism böylesine büyümeye, yayılmaya ve erişilmesi kolay bir hale gelmeye devam ettikçe bir çok ülke kendi sınırları içerisinde tehlikeye girecektir. Tekrardan ‘’birinin teröristi, diğerinin özgürlük savaşçısı’’ konusundan ele alırsak, kimin terörist kimin barış yanlısı olduğunu hiç bir zaman bilemeyiz. Bize göre yanlış olan bir şey başkasına göre doğru gelebilir. Terörizm’de baktığınızda bu şekilde işlemektedir. Bazıları bir olayı terörist faaliyeti olarak algılarken, bir diğeri aynı olayı bir intikam olarak algılayıp doğru bir şey olduğunu düşünebilir. Terörizm olsun veya olmasın sonu ölümle, vahşetle, korkuyla biten her şeyin sonu getirilmeli, terörizmi engellemeye çalışmayı önceliğe almaktansa belkide  barışı, medeniyeti ve eğitimin önemini insanlara aşılamaya başlamak daha doğru olacaktır. Unutulmamalıdır ki günümüz dünyasında terörizmi engellemeye çalıştığımız yol da tamamiyle silah ve ölümden geçmektedir. Belkide çözüm yolunun sadece kendi etrafında dönüyor oluşu hala terörismin sonunu getirmemiş ve bir nevi beslemeye devam etmiştir. Birlik ve beraberlik terörismin sonunu getirecek tek şeydir.

’Yurtta barış, Dünyada barış’’
Mustafa Kemal Atatürk 

Show More

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button